MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Kanal7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 Yazarı Mehmet Acet’in sunduğu Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı. Akçay’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İSRAİL’İN GAZZE’DE YAPTIĞI KATLİAM
(Bahçeli’nin ‘Haçlı seferinin yeni bir ruhu doğuyor’ açıklaması) Filistin meselesi ve Kudüs her zaman partimizin gündeminde yer almıştır. Çok büyük önem atfedip hassasiyet göstermişizdir. Gazze’de ve Filistin’de yaşanan hadiseler karşısında Batı’nın aldığı tutumu görürsek, Haçlı ruhunun daima canlı olduğunu görürüz. Ecdadımız Kudüs’ten tam 106 yıl önce ayrıldı. En az 400 yıl Türk devletinin nizam kurucu iradesiyle adalet ve huzurun hakim olduğu yörelerdi o bölgeler. Zulüm, haksızlık yoktu. Bütün semavi dinler rahatlıkla kendi ibadetlerini yapıyordu. Ne zaman ki atalarımız çekildi oradan, 106 yıldır huzurlu bir günü olmadı Kudüs’ün ve Filistin’in. Filistin’i adeta yok oluşa götüren bir süreç yaşanıyor. Tahammül edilir bir durum değil. İsrailli yetkililerin açıklamaları o kadar pervasızca, o kadar küstahça, o kadar zalimane ki niyetlerini pek de saklamıyorlar. Geçen gün maalesef Türkiye’de yayın yapan televizyon kanalına İsrailli akademisyen çıkıyor, Gazze’deki evlerin mutfaklarında roket yok mu diye abuk sabuk şeyler söylüyor.
“BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİ TANINMALI”
Barışın tesisi konusunda başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün devlet kurumları çok yoğun bir diplomasi trafiği içinde. Biz de MHP olarak ümit ediyoruz ki bir an evvel ateşkes sağlansın. BM de gerektiği şekilde bu hadiselerin içerisinde uluslararası hukuk çerçevesinde vaziyet alsın. Kesin olan kanaatimiz de 1967 öncesi sınırlarına kavuşmuş ve başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin Devleti’nin bir an evvel tanınması.
Uluslararası hukuk yok sayılarak, sadece kaba güce dayalı adımların kimseye faydası yok. Uzun vadede İsrail’e hiç faydası yok. Uluslararası hukuka uyması uzun vadede İsrail’in lehine. Görüyoruz ki bütün dünyada en sağlıklı tutumu alan; dengeli, hakkaniyetli tutum alan yine Türkiye. Temenni ediyoruz ki bir an evvel ateşkesin sağlanması için bütün dünya seferber olur.
MUHALEFETİN GAZZE KONUSUNDAKİ TUTUMU
CHP’nin içinde Hamas’ın terör örgütü olarak kabul edilmesini isteyenler bile var. Kafalarının ne kadar dağınık olduğunu gösterir. Kendi iç kavgalarından etraflarına bakıp neler yaşandığını çok da iyi idrak edemediklerini düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta grup toplantısında CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Irak-Suriye tezkeresine ‘Hayır’ diyeceklerini söyledi. Gazze meselesinde yüzeysel açıklamalar yaptı. Tutumlarının çok net olmadığını düşünüyorum. Dışişlerinden sorumlu milletvekilleri ve yöneticileri daha çok Amerika ve Batı politikaları doğrultusunda… Ankara merkezli bir perspektife sahip olmadıklarını düşünüyoruz. Elbette açık açık İsrail’i desteklediklerini söyleyemiyorlar ama…
Etrafımız adeta ateş çemberi ve istikrarsızlıklar söz konusu. Bunların içinde istikrar ve güven adası olarak Türkiye var. Ülkemizin kıymetini çok iyi bilmemiz ve anlamamız lazım. Devletleri olmayan toplumlar ayak altında eziliyor. Eğer bugün Filistin halkı Gazze halkı ayak altında ezilmeye çalışılıyorsa devleti ve ordusu olmadığı içindir.
Beka söylemini hafife almak tam bir şuursuzluk ve aymazlıktır. Eğer bekayı esas alarak yaşamazsanız bekanız elden gider. Yine iş Türkiye’ye kalıyor, bilhassa Filistin hadiseleri bakımından. Türkiye’nin öncülük yaptığı çalışmalar önünde sonunda bir netice verecek. Türkiye, son derece objektif, hakkaniyetli, adaletli ve güven veren bir tutum izliyor.
(ABD Dışişleri Bakanı’nın ‘Yahudi olarak İsrail’e geldim’ sözleri) Amerika devlet olarak çok büyük zaaf içinde. Bunlar, bir devletin çözüldüğünü gösterir. Sen büyük devlet olduğunu söyleyeceksin. Ondan sonra dışişleri bakanın, bakan olma sıfatını bırakmış, Yahudi sıfatıyla bulunduğunu söylüyor. Aslında Amerika’yı devlet olmaktan çıkaran bir söz bu. Önce kendilerinin reddetmesi gerekir.
ABD İLE TÜRKİYE ARASINDA SURİYE’DE YAŞANAN GERİLİM
Senin ne işin var? Burası benim bölgem, benim sınırlarım. Tehdit altında olan ülke Türkiye. Türkiye, uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru haklarını nokta operasyonlarla kullanıyor. Sivillere en küçük bir tehdit yok. ABD’nin güvenliğini tehdit eden en küçük bir durum yok. Eğer Amerika gerçekten dostsa, müttefikse, Türkiye’nin yanında bir politika izlemesi gerekir. Aptal ve sarsak bir devletin tutumudur. Muhatabın senin Türkiye Cumhuriyeti gibi yüce, bütün dostluk müttefiklik yükümlülüklerini getiren bir ülke varken sen terör örgütleriyle, üstelik Türkiye’ye karşı faaliyet yürütürsen o zaman sen kusura bakma dost değil, düşmansın.
CHP’NİN TEZKERELERE KARŞI ÇIKMASI
CHP’nin ‘PYD/YPG kendisini savunan bir örgüttür’ diye açıklama yaptığını gördük.
Seçimden evvel bunların altılı masası vardı. Masanın görünmeyen, asıl aktörü HDP’ydi. HDP, CHP üzerine kamuoyunda çok açık bir baskı ve öneri uyguladı. Mithat Sancar, 2021’de açıklama yaptı. ‘Yeni bir yürüyüş konusunda tezkereler ilk önemli imtihan olacaktır. İnanıyorum ki muhalefet partileri, özellikle ana muhalefet partisi tezkere konusunda geçmişten farklı bir tutumu gündemlerine alacaklardır’ dedi. ‘Miting yapmalıdır’ dedi Selahattin Demirtaş cezaevinde. Kılıçdaroğlu o hafta Mersin’de miting yaptı. Onun dışında HDP’lilerin açıklamaları var. ‘CHP, tezkereye evet diyecekse taraftarlarımız oy vermez’ diyor. Onun dışında ‘Bizim karşımızda yer alarak evet dersiniz ya da yanımızda yar alarak hayır dersiniz. Evet derseniz bedelini ödersiniz’ denildi. Bunun sonrasında CHP hayır kararı aldı. CHP, HDP’nin talimatıyla Irak ve Suriye tezkeresini reddetmişti. İYİ Parti biz ‘evet’ diyeceğiz dedi ama Meclis’e de 36 İYİ Parti milletvekilinden sadece 4’ü katıldı. Durmuş Yılmaz açıkça ret oyu verdi.
Eğer bir parti samimi, dürüst bir politika uygulayacaksa ve ülkemizin bekasını ilgilendiren TSK’yı görevlendirmeyi sağlayacak bir tezkere oylamasında tam kadro yer alması gerekir, MHP gibi. 36 vekilden 4’ü katılıyorsa sen samimiyetsiz ve ciddiyetsizsindir demektir. Başka hiçbir anlamı yoktur.
Terör örgütlerinin baskısıyla hayır demeye başladı CHP ama CHP’nin içi de bunlardan farklı düşünmüyor. ‘YPG terör örgütü değildir’ diyen CHP Genel Başkanı. İmralı canisinin taleplerini kanun teklifi olarak verdiler kendi imzalarıyla. ‘Afrin’e girilmesini doğru bulmuyorum’ diyerek Zeytin Dalı Harekatı’na karşı çıktılar. Fırat Kalkanı’na karşı çıktılar.
YEREL SEÇİM HAZIRLIKLARI
AK Parti ve MHP’nin işbirliği halinde yürütülecek. MHP’de bu çalışmaları, faaliyetleri yürütecek arkadaşlarımız belirlendi. AK Parti de kendi komisyonunu oluşturdu, çalışmalarına başladılar. Bu çalışmalar hız kazanacak.
Adayların ilan edilmesi Kasım sonu, Aralık’ı bulur diye tahmin ediyorum. 2024 başına geldiğimizde her şey çok daha netleşir. Bu kapsamda bugün itibariyle bütün il kongrelerimizi tamamladık. 2024’e Doğru Diyar Diyar Anadolu temalı istişare toplantılarımız da başladı. 11 bölgede istişare toplantılarımızı gerçekleştireceğiz. 17 Mart’ta büyük kurultayımız olacak. Hem büyük kurultayın hazırlıkları hem de yerel seçim hazırlıklarının müzakereleri yapacak. Hedefimiz belli. Belediyelerimizin sayısını artırmak. Cumhur İttifakı olarak da 2019’dan çok daha başarılı sonuç almak. Bilhassa CHP’li belediyelerin İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Mersin gibi; aradan geçen 5 yıl gösterdi ki bu belediyeler kendi iç çekişmelerinden halka hizmet edemediler. Halkın genel memnuniyetsizliği var. Aynı zamanda bunlara oy veren vatandaşlar da gerçekten hüsrana uğramıştır. Bunları üretken belediyecilikle buluşturmayı arzu ediyoruz.