Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Kabine toplantısı sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine sonrası açıklamalar yapıyor.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde saat 16.30’da başlayan toplantı, yaklaşık 3 buçuk saat sürdü.
Toplantının gündeminde öğretmen atamaları, emekliler ve dar gelirliler için atılacak adımlar, bütçe açığının kapatılması ve kamuda tasarruf gibi konular yer aldı
Ayrıca terörle mücadele, İsrail-Filistin savaşına müdahale ve İsrail’le ihracatın kesilmesinin ekonomiye etkileri de görüşülen aşlıklar arasında. Özellikle öğretmen atamaları, Kabine’nin en önemli maddesi olarak öne çıktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine sonrası açıklamalar yapıyor.
Erdoğan’ın açıklamasından satır başları şöyle:
“Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu hayata geçirme azmiyle yurt içinde ve yurt dışında canla başla çalışmaya devam ediyoruz. Bu sabah millî savaş uçağımız Kaan ikinci defa gökyüzüyle buluştu. Yılbaşından beri iki kez milletimizin göğsünü kabartan TUSAŞ’ı ve Savunma Sanayii Başkanlığımızı tebrik ediyorum. Gaziantep’te meydana gelen minibüs kazasında vefat eden 9 kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum.
Özellikle dış politikada seçimler nedeniyle ertelediğimiz ziyaretlere ve kabullere ağırlık verdik. Savunma sanayi ve güvenlik iş birliği alanlarında farklı bir ivme yakaladık. Türkiye, Afrika’daki kardeşlerine en güçlü destek veren ülkedir. Eğitim ve kültür alanında da kıtayla iş birliğimizi geliştiriyoruz. Bugün dünyanın 198 farklı ülkesinden yaklaşık 340 bin öğrenci Türkiye’de yükseköğrenim görüyor. İyi yönetilirse Türk ekonomisi, diplomasisi ve üniversiteleri adına büyük bir kazanım olacaktır. Hukuku çiğneyen, genel ahlaka aykırı davranan varsa devletin ilgili kurumları gereğini yapar. Bazı beşinci kol elemanları tarafından medyada ve sosyal medyada körüklenen ırkçılığın iyi niyetli olmadığı açıktır.
Son dönemde tekrar ayyuka çıkan Arapça alerjisinin gerisinde aynı hastalıklı zihniyet vardır. Bunların derdi ne Türkiye’dir ne Türkçedir. Bunlar içlerindeki nefreti sürekli birilerine yönelten zavallılardır. Devlet ve millet olarak nefret suçu işleyen yıllık 54,3 milyar dolarlık gelirle ekonomimizin lokomotifi olan bu faşist çapulculara asla müsaade edemeyiz. Nefret suçlarıyla mücadele noktasında bundan sonra daha kararlı cezai açıdan daha caydırıcı adımlar atacağız.
Irak ziyareti ve PKK açıklaması
13 yıllık aradan sonra gerçekleştirdiğimiz Irak ziyareti tarihi öneme sahipti. Irak cumhurbaşkanı ve başbakanıyla ortak gündemimizdeki konuları detaylıca ele aldık. Farklı alanlarda imzaladığımız 27 anlaşmayla ziyaretimizi taçlandırdık. Halihazırda 20 milyar dolar seviyesinde seyreden ticaret hacmimizi daha üst seviyelere taşımak istiyoruz. Irak Türkmeni kardeşlerimizle bir araya gelerek yanlarında olduğumuzu dile getirdik. Erbil’de de son derece verimli istişareler gerçekleştirdik. Burada şu noktayı belirtmek durumundayım DEAŞ ve PKK fark etmeksizin Türkiye için olduğu kadar Irak için de büyük bir tehdit kaynağıdır. Kuzey Irak’taki terör bataklığını tamamen kurutana kadar mücadelemizi sabırla sürdüreceğiz. Suriye’de yarım kalan işimizi vakti ve saati geldiğinde mutlaka tamamlayacağız. PKK, Irak ve Suriye’de hayat alanı bulduğu müddetçe kendimizi güvende hissetmemiz mümkün değildir. Kandil ve Suriye’deki terör baronları her fırsatta ülkemizi karıştırmaya, vatandaşlarımız üzerinde baskı kurmaya devam edeceklerdir. Hiçbir devlet böyle bir tehdidi görmezden gelemez. Irak ve Suriye operasyonlarımız neticesinde manevra alanı daralan bölücü örgüte neşteri önümüzdeki süreçte vuracağız.
“AB’nin Türkiye’yi dışlamayı bırakması gerekiyor”
Almanya Cumhurbaşkanı resmi ziyareti Avrupa Birliği, ekonomik ilişkiler ve artan yabancı düşmanlığı konularını tekrar gözden geçirmemiz için fırsat teşkil etti. İki müttefike yakışmayan savunma kısıtlamalarının kaldırılması gerektiğini açıkça söyledik. Irkçı saldırıların engellenmesi ve faillerinin cezalandırılması konusunda da beklentilerimizi ifade ettik. 50 milyar doları bulan ikili ticaretimizi 60 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz. Türkiye, AB ve birlik üyesi ülkelerle ilişkilerini geliştirmeye isteklidir. Avrupa Birliği’nin stratejik körlükten kurtulması ve Türkiye’yi dışlamaktan vazgeçmesi gerekiyor. Avrupa liderler bu gerçeği ne kadar erken görür ve kabullenirse kendileri için o kadar iyi olacaktır. Biz ortak coğrafyamızın daha kötüye gitmemesi, savaşların yayılmaması için çalışmayı sürdüreceğiz.
Bizim telkinlerimizle Hamas’ın ateşkesi kabul ettiğini açıklamasından memnuniyet duyduk. Şimdi aynı adını İsrail tarafından da atılmalıdır. Tüm batılı aktörleri İsrail yönetimine baskı yapmaya çağırıyorum
