İzmir için korkutan deprem raporu: Binlerce bina dayanıksız

İzmir’deki Deprem Riski: Binlerce Bina Dayanıksız!

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi Başkanı Bengi Atak, 30 Ekim 2020 depreminde en büyük hasarın yaşandığı Bornova ve Bayraklı ilçelerinde yapılan envanter çalışmalarında, 60 bin yapının yüzde 35’inin “depreme dayanıksız olma ihtimali yüksek” olarak raporlandığını açıkladı.

İzmir’de toplam 950 bin 490 yapı bulunuyor. Atak, kent genelinde yapı stokunun yüzde 70’inin soru işareti taşıdığına dikkat çekerek, bakanlık ve belediyenin bu konuda farklı rakamlar telaffuz ettiğini belirtti.

İMO ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen envanter çalışmalarına göre, özellikle 2000 öncesinde inşa edilen binaların depreme karşı daha savunmasız olduğu görülüyor. Atak, bu durumu 1999 depremi sonrası getirilen hazır beton zorunluluğu ve yönetmelik değişikliklerine bağlıyor.

Karşıyaka’da envanter çalışmalarına başlanması için belediye meclisinden karar çıktığını belirten Atak, burada 23 bin binanın inceleneceğini ve yıl içinde çalışmaların tamamlanacağını söyledi.

Atak şöyle konuştu:

“Karşıyaka’da yaklaşık 23 bin bina var. Envanter çalışmalarına yakın zamanda başlanarak, bu yıl içinde biteceğini düşünüyorum. Envanter çalışmalarına başladığımız ilçelerdeki yapılar karakteristik ve yıkıma maruz kalması en çok beklenen bölgede. Karşıyaka’dan sonra Konak’ta da envanter çalışmaları bittiğinde İzmir geneline dair büyük bir fikir elde etmiş olacağız. Her ilçeyi tek tek tamamlamayı beklemeden bu veriyle İzmir’e dair bir şey söyleyebilir hale geleceğiz”

İMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bengi Atak, “İzmir’in depreme dayanıksız yapılar için bakanlık ve belediye çeşitli rakamlar zikretti. İzmir’deki yapı stokunun yüzde 70’inin soru işareti taşıdığı biliniyor” dedi.

Atak, Konak ilçesinin de dahil edilmesiyle İzmir’in genel yapı durumuna dair daha net veriler elde edileceğini ifade etti.

“İMAR BARIŞI CİNAYETTİR”

Atak, İzmir’de imar affından faydalanan yapıların sayısının bilinmediğini ve bu yapıların acilen denetlenmesi gerektiğini vurguladı.

Atak, bina taşıyıcı sisteminde bilinçsizce yapılan değişikliklerin ciddi risk oluşturduğunu belirterek şunları ifade etti:

“Araçların trafiğe çıkabilmesi için her yıl muayeneye giriyor. Buna benzer şekilde yapılar da yasal prosedürlerle kontrol altına alınarak, 3-5 yılda bir bakılabilir. Binalar dış etkiler nedeniyle durup dururken de zarar görebiliyor. İzmir’de nemli havadan, denizden dolayı sülfata dayanıklılığı olmayan betonlarda aşınmalar daha fazla oluyor. O nedenle periyodik kontroller kişilerin cahilce yaptıkları değişikliklerin önüne geçecektir. Kat eklemeleri ya da basit bir duvar tadilatı gibi görünen şeyler taşıyıcı sisteme büyük bir zarar verebiliyor. Pencereleri büyütmek, odaları arasındaki duvarları yıkmak veya binanın kullanım amacını değiştirmek tek başına verilebilecek bir karar değil. Konut olarak kullanılmak üzere üretilmiş bir binayı dershaneye ya da okula çevirmek binanın deprem performansını zayıflatıyor. Binanın taşıyıcı sisteminde değişiklik yapmak, cinayetle eş değer tutulmalı.”

“İZMİR DEPREME HAZIR DEĞİL”

İzmir’in depreme hazır olmadığını söyleyen Atak, kentsel dönüşümün daha çok ekonomik gücü yüksek kesimlerde yapıldığını, riskli bölgelerde ise yeterince ilerleme sağlanamadığını ifade etti. Atak şöyle konuştu:

“Atılan somut adımlar oldukça az. Kentsel dönüşüm ekonomik gücü yüksek olan kesimlerde yapılıyor. Örneğin depremden sonra Karşıyaka’da sahil evlerinde daha çok dönüşüm oldu. Esas ihtiyaç sahiplerinde bunu yapacak güç yok. Devlet kurumlarının da desteklemeye çok fazla niyeti yok. Yine unutma eğilimindeyiz. İzmir’de yapılan envanter çalışmaları, Deprem Master Planı, çalıştaylar umut verici ancak somuta dönüştüğü zaman daha doyurucu hale gelecek. Acil durum eylem planlarının hızlı şekilde ortaya koyulması lazım. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, belediye, sivil toplum örgütleri, AFAD gibi kurumlar bu konuda aynı dili konuşmalı. İzmir’de sadece deprem değil, yoğun yağışları ya da denizin kabarmasını afet olarak hissediyoruz. Dolayısıyla da şehir bize daha hazırlıklı ve iş birliği halinde olmamız gerektiğini söylüyor. Çaba var ama maalesef yeterli değil”

Related Posts

Halil Falyalı’nın infaz edilen sağ koluyla görüşen gazeteci Ayşemden Akın’ın korumaları kaldırıldı

‘Halil Falyalı Yaşıyor’ yazı dizisini kaleme alan ve Bugün Kıbrıs’ta yayımlayan Ayşemden Akın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada polis korumalarının kaldırıldığını açıkladı.

ABD Kızıldeniz’de bir uçak daha kaybetti

ABD Donanması’na ait bir savaş uçağı, USS Harry S. Truman uçak gemisinden kalkışının ardından Kızıldeniz’e düştü. ABD, son 10 gün içinde ikinci kez Kızıldeniz’de uçak kaybetti.

İsrail ordusunun Lübnan’da İHA’yla hedef aldığı araçta bir kişi öldü

İsrail ordusunun, Lübnan’ın güneyinde bir hafif ticari araca düzenlediği hava saldırısında bir kişinin hayatını kaybettiği bildirildi.

Bakanlığın dili değişti

Milli Savunma Bakanlığı, Irak’taki son şehitleri duyururken “bölücü terör örgütü” ifadesini kullanmadı. Açıklamalarda dilin yumuşaması dikkat çekti

Hindistan, Pakistan’a saldırı düzenledi

Hindistan, Pakistan’a saldırı düzenledi

HSK üye seçiminde tartışma! CHP ve Yeni Yol Partisi milletvekilleri komisyonu terk etti

TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu, Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) görev süresi dolacak 5 üyesinin yerine seçilecek 15 adayı belirlemek için toplandı. İlk adayın seçimi sırasında ilk iki turda yeterli oy sayısı bulunamayınca en yüksek oyu alan iki aday arasında ad çekme işlemine geçildi. Ancak CHP ve Yeni Yol Partisi milletvekilleri, AKP milletvekillerinin ad çekme yöntemi yerine tekrar oylamayı talep etmesi üzerine komisyonu terk etti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir